Altın bir elementtir. Kelimenin manasına bakacak olursak Atom sayısı 79 olan, kolay eriyen, yüksek değerli üstün nitelikli madde demektir. Rengi parlak, kırmızıya çalan sarı renk, yumuşak bir metaldir. Altının rengi, asitlere karşı dayanıklı oluşu, doğada serbest halde bulunuşu ve kolay işlenebilirliği insanların ilk çağlardan beri değerli bir tercihi olmuştur. Işıltısıyla göz alan altın elementi, çok ağır ve kararlı yapıda olan bir elementtir. Havadan ve sudan etkilenmez. Bu sayede hiçbir zaman paslanmaz, kararmaz ve donuklaşmaz. En önemli özelliği saf heldeyken yumuşaktır bu sayede kolayca dövülerek biçimlendirilebilir. Bütün bu özellikleriyle altın, tarih boyunca en değerli metallerden sayılmıştır. Au sembolü latince ‘aurum’ kelimesinden gelir, altın demektir.
Geçmişten Günümüze Altın
Tarihte daima yerini korumuş olan altın, toplumların ve imparatorlukların zenginlik ve güçlerinin göstergesi ve sembolü olmuştur. Altın ve değerli taşlarla yapılmış olan kral ve kraliçe taçları, tahtları, saray mensuplarının eşyaları ve sarayda kullanılan eşyalara dair kanıtlar günümüze kadar ulaşmıştır.
Toprak yüzeyinde bulunduğu tahmin edilen altından ilk kanıtlara milattan önce 3000 yıllarına denk geldiği düşünülen Güney Irak’ta bulunan mücevherler ve objelere rastlanmıştır. Milattan önce 2000 yılına geldiğimizde ise Peru’da ilk altından yapılan takı, süs ve ziynet eşyalarına rastlanmıştır. Altın tarihte ilk olarak 3200 yıllarında Mısır Firavunlarıın Hüküm sürdüğü zamanlarda, darphanelerde eşit boyda çubuk halinde üretilerek para olarak kullanılmıştır. Aztek ve İnka uygarlıklarının altına çok değer verdikleri altından takıların işlemeciliğini geliştirdikleri bilinmektedir. Yunanlılar, Asurlular ve Sümerler’de de takı olarak kullanılsa da vazo, kase gibi eşyalarda da kullanılmıştır.
MÖ 550 yıllarında Lidya kralı Krezos, altını sikke olarak bastırmış ve ticarette yeni bir dönem başlatmıştır. Bu sayede şehirler maddi açıdan kuvvetlenmiş ve dünya da yeni bir refah dönemine girilmiştir.
Milli kahramanları konu alarak üretilen altın toka yapımını ilerleten İskit ve Samatlılar, dördüncü ve dokuzuncu yüzyıl aralarında ise altından eşya olarak kase, vazo işçiliğinde de günümüze ulaşan eserler vermişlerdir. O eserlerden bazıları NewYork’ta sergilenmektedir.
Türkler altına çok önem vermişler devletin ve uygarlığın simgesi olarak kullanmışlardır. Altından savaş aletleri yapmışlar, savaşlara o aletlerle katılmışlardır. Altından kolye, yüzük ve küpe gibi takıların da çok sevilerek kullanıldığını bilmekteyiz. Müslümanlığı kabul ettikten sonra türkler, altından eşya yapımını azaltmışlardır.
Roma döneminde devlet, birikmiş borçlarını ödemek için altın kullanılmıştır. Bu olay 1800lü yıllarda altına büyük hücum hareketine neden olmuştur. Sanayi devrimi ile altın, önemini daha da arttırmış ve günümüze kadar gelmiştir.
Günümüzde altın hayatın neredeyse her alanında karşımıza çıkmaktadır. Takı, süs eşyası, aksesuar olmasının yanı sıra yatırım amaçlı da kullanılmaktadır. Hatta gelişen teknoloji ile altın, metal olarak iyi bir iletken olduğu için netlği yüksek kalite ses tınısını yakalayan profesyonel ses sistemlerinde kullanılmaktadır. Bunun yanında bilgisayar sistemleri ve görüntüleme teknolojilerinde de altının iletkenliğinden faydalanılmaktadır.
Haşimi Doğaltaş olarak 1965 yılından beri en iyi kalite doğal taşları gümüş ve altınla buluşturarak zengin takı tasarımlarını beğeninize sunuyoruz. Birbirinden şık yüzük, kolye, bileklik gibi ürünlerimizle her türlü kombininizin; ister klasik, ister şık, ister gündelik, eksik parçası olan takınızı tamamlayın diye her geçen gün yeni ürünler ortaya koyuyoruz. Doğal taş ürünlerimiz sertifikalı olup tamamen gerçek doğal taşlardan oluşmaktadır. Hem toptan hem de perakende satış yaparak, her alanda size hizmet veriyoruz. Kişiye özel tasarımlarımızla da hayalinizdeki takıyı gerçekleştiriyoruz.