Kolyenin isim manasına baktığımız zaman sözlükte ‘’gerdanlık’’ anlamına geldiğini görüyoruz. Kelimenin aslı ‘’collier’’ olup fransızca kökenlidir, dilimize de fransızcadan geçmiştir. Çeşitli boncuklardan, değerli taşlardan, madenlerden vs oluşturulan nesnelerin zincir, sicim veya deri iplerin ucuna takılarak veya sadece zincirler gibi boyna asılarak takılan takılara kolye denir. Değerli taşlar veya sikkeden yapılmış gösterişli haline ise daha çok gerdanlık denilmektedir. Kolye genellikle kadınların kullandığı bir aksesuar olsa da erkeklerde de kullanımı oldukça yaygındır. Kolye çeşitlerine madalyon, gerdanlık, tasma gibi örnekler verebiliriz.
Kolyenin Tarihçesi
Arkeolojik çalışmalarda ilk izlerine Mısır ve Mezopotamya medeniyetlerinde rastlanmış olan kolye kalıntılarının ardından onları Babil’in altın kolyeleri, Sümerliler’in de altın ve gümüş kolyeleri izlemiştir. Eski uygarlıklar ilk başta tüyler, kemikler, deri ve hayvan dişlerinden kolye yapmışlardır. Daha sonra materyalleri değiştirerek değerli taşlar ve madenleri kullanmaya başlamışlardır.
Kolye daha sonra bir statü belirleme aracı olarak kullanılmış ve kral, kraliçe ve soyluların boyunlarını süslemiştir. Onlar için kolye takmak güç gösterisi ve statüsel üstünlük yansıtma aracı olarak görev almıştır. Zenginler gümüş ve altın kolye kullanmışlar; inci, akik, elmasla süslemişlerdir. Genel bir şekilde tarihe ve medeniyetlere göz atacak olursak kolye, Mısır medeniyetinde genellikle dinsel törenlerde ve cenaze törenlerinde daha sık karşımıza çıkmaktadır. Kızılderili kabilelerinde daha çok kemik ve tüyden yapılmış kolyeler tercih edilmiş, Antik Yunan dönemine bakacak olursak yine statü ve güç belirtmek için kullanılmış olduğunu görürüz. Rönesans dönemine bakacak olursak kadınlar gibi erkekler de altın zincir kolye takıp güç gösterisinde bulunmuşlardır. Kolye Helenistik dönemde, 6. yy da ve daha sonra daha ince ince işçilikle yapılmaya başlanıp geliştirilmiştir.
Türklerin tarihte kolyeyi kullanımına bakacak olursak, çok tanrılı dönemlerde tanrının elçisi olarak kabul edilen din adamlarının güç göstergesi olarak kolye taktığı görülmektedir. Anadolu’da Selçuklu ve Osmanlı döneminde ise eşsiz tasarımlı, ince işçilikli takılar karşımıza çıkmıştır. Sultanların kullandıkları kolyeleri günümüzde birçok müzede karşımıza çıkmaktadır. 18. Yüzyılın bitimi ve 19. yüzyıldan itibaren kolye artık eski medeniyetlerdeki gibi dinsel bir güç ve statü göstergesi olmaktan çıkmış, günümüzdeki gibi aksesuar amaçlı kullanılmaya başlanmıştır.
Zanaatkarlığın gelişmesi ve bu dönemin devamında ortaya çıkan sanayi devrimiyle her sektörde olduğu gibi kuyumculuk alanında da olan gelişmeler, takı sektöründe önemli oranda bir çeşitlilik meydana getirmiştir. Kolyenin çeşitlerini ele alacak olursak bunlar:
-
Altın
-
Gümüş
-
Pırlanta
-
Zirkon
-
İnci
-
Bronz
-
Bijuteri
olarak maddelenebilir.
Günümüzde kolyenin kullanımı ise, kadınların genel olarak, günlük stilinde, özel davetlerde yaz kış demeden severek tercih ettiği bir aksesuardır. Erkeklerin ise daha maskülen modeller ve zincir kolyeleri tercih ettiğini görürüz. Kolye, elmas, pırlanta, inci vb çeşitliliğe sahip doğaltaşlarla süslenmiş altın ve gümüş seçeneklerle hala herkesin severek tercih ettiği bir aksesuar olarak takı dünyasında yerini korumaktadır.
Haşimi Doğaltaş olarak en iyi kalite doğaltaşları gümüş ve altınla buluşturarak zengin kolye tasarımlarını beğeninize sunuyoruz. Benzersiz modeller için doğru yerdesiniz. Haşimi Doğaltaş olarak 1965 yılından beri en iyi kalite doğal taşları gümüş ve altınla buluşturarak zengin kolye tasarımlarını beğeninize sunuyoruz. Birbirinden şık kolyelerimizle, her türlü kombininizin; ister klasik, ister şık, ister gündelik, eksik parçası olan takınızı tamamlayın diye her geçen gün yeni ürünler ortaya koyuyoruz. Doğal taş ürünlerimiz sertifikalı olup tamamen gerçek doğal taşlardan oluşmaktadır. Hem toptan hem de perakende satış yaparak, her alanda size hizmet veriyoruz. Kişiye özel tasarımlarımızla da hayalinizdeki takıyı gerçekleştiriyoruz.
